verbreitung

listen to the pronunciation of verbreitung
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] yayılma; yayım
serilmesi
yayılmak
yayılı
yayılıcı
yayılım
yayılmış
bulaşır
sürülmek
yaygınlaştı
yayılması
yaygınlaştırma
yayılm
Английский Язык - Турецкий язык

Определение verbreitung в Английский Язык Турецкий язык словарь

diffusion
i., fiz. yayınma, yayınım, difüzyon
diffusion
(Biyoloji) diffüzyon
diffusion
(Nükleer Bilimler) yayılma,difüzyon,yayınım,yayınma
diffusion
(Askeri) dağılım
diffusion
yayılmacılık
diffusion
(Çevre) nüfuz etme
diffusion
dağıtım
diffusion
yayınım
diffusion
yayma
diffusion
{i} yayılma
diffusion
(Tıp) a) Başka başka yoğnulukları olan gazlarla sıvıların birbirlerine temas ettikleri zaman, her iki taraftak iyoğunluk eşit olana kadar birbiriyle karışması, b) Diyaliz
diffusion
{i} dağılma
diffusion
(Tekstil) yayınım, difüzyon
diffusion
{i} nüfuz
diffusion
(Askeri) DAĞILMA, YAYILMA: Işık ışınlarının; kaba bir yüzeyde yansıması veya yarı saydam bir ortamdan gönderme suretiyle yayılması (diffusion of light)