unthought-of

listen to the pronunciation of unthought-of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение unthought-of в Английский Язык Турецкий язык словарь

unexpected
beklenmedik

Ben, onun beklenmedik ziyaretinden mutlu oldum. - I was happy for her unexpected visit.

Ben dün beklenmedik bir şekilde otobüste benim eski bir arkadaşla karşılaştım. - I unexpectedly met an old friend of mine on the bus yesterday.

unexpected
(Osmanlıca) sünuhat
unexpected
beklenmez
unexpected
ummadık

Bir şey kesin; ummadık taş, baş yarabilir. - One thing's for sure: you can expect the unexpected.

unexpected
(Osmanlıca) zuhurat
unexpected
beklenmeyen

Beklenmeyen sonuca şaşırdım. - I was amazed at the unexpected result.

O, oldukça beklenmeyen bir durumdur. - That is rather unexpected.

unthought of
düşünülmemiş
unexpected
Umulmayan

Ve sonra umulmayan bir şey cereyan etti. - And then something unexpected occurred.

Umulmayan şeyden korkma ama kendini buna hazırla. - Do not fear the unexpected, but be prepared for it.

unexpected
{s} umulmadık

Aniden umulmadık bir şey meydana geldi. - Suddenly, something unexpected happened.

Üç yıllık yokluğun ardından umulmadık bir şekilde ortaya çıktı. - He appeared unexpectedly after three years of absence.

unexpected
ansızın

O ansızın sana aptal dedi. - He unexpectedly called you stupid.

unexpected
beklenilmeyen
unexpected
ani olarak
unexpected
beklenilmedik
unexpected
{s} davetsiz

Her zaman davetsiz gelir mutluluk. - Happiness is always unexpected.

Davetsiz misafirleri sevmiyoruz. - We don't like unexpected guests.

unexpected
unexpectednessansızın olma
unexpected
unexpectedlybeklenilmeden
unthought of
umulmadık
unthought of
düşünülmeyen
unthought of
unutulmuş
unthought of
akla hayale gelmedik
unthoughtof
hatıra gelmemi
unthoughtof
düşünülmemiş
Английский Язык - Английский Язык
unexpected
unimagined
{a} not regarded, not minded, unexpected