under strain or deprivation

listen to the pronunciation of under strain or deprivation
Английский Язык - Турецкий язык

Определение under strain or deprivation в Английский Язык Турецкий язык словарь

pressed
{s} sıkışık

Paraya sıkışık değilim. - I'm not pressed for money.

O her zaman paraya sıkışıktır. - He is always pressed for money.

pressed
baskılanmış
pressed
preste sıkıştırılmış
pressed
sıkılmak
pressed
basılmak
pressed
-si olmayan
pressed
{f} bas

O biraz daha uzun kalmam için bana baskı yaptı. - He pressed me to stay a little longer.

Butona bastı ve bekledi. - He pressed the button and waited.

pressed
preslenmiş
pressed
(sıfat) sıkışık, sıkışmış, ütülenmiş, preslenmiş, sıkıştırılmış
pressed
pressed brick fırına sürülmeden önce kalıba konulmuş tuğla
pressed
be pressed for time vakti olmamak
pressed
acele işi olmak
pressed
{s} sıkışmış
pressed
bastırılmış
pressed
{s} prese, preste sıkıştırılmış: pressed steel prese çelik
pressed
sıkışık/ezilmiş
pressed
press baskı yap/bastır
pressed
{s} sıkıştırılmış
Английский Язык - Английский Язык
pressed

He found himself hard pressed.

under strain or deprivation

    Расстановка переносов

    un·der strain or dep·ri·va·tion

    Турецкое произношение

    ʌndır streyn ır deprıveyşın

    Произношение

    /ˈəndər ˈstrān ər ˌdeprəˈvāsʜən/ /ˈʌndɜr ˈstreɪn ɜr ˌdɛprəˈveɪʃən/
Избранное