By what means of transport did you get here?
- Hangi ulaştırma aracıyla buraya geldin?
A car, a bicycle, an airplane, a boat, and a train are all means of transportation.
- Bir araba, bir bisiklet, bir uçak, bir tekne ve bir tren tümü ulaştırma araçlarıdır.
You can reach the village by bus.
- Otobüsle köye ulaşabilirsin.
We will reach London before dark.
- Hava kararmadan önce Londra'ya ulaşacağız.
What you said really got through to Tom.
- Söylediğin gerçekten Tom'a ulaştı.
The storm prevented us from arriving on time.
- Fırtına zamanında ulaşmamızı engelledi.
The storm prevented her from arriving on time.
- Fırtına onun zamanında ulaşmasını engelledi.
They attained their goal.
- Onlar hedeflerine ulaştılar.
She attained her success through hard work.
- Başarısına çok çalışarak ulaştı.
I tried to reach you on the phone, but I was unable to get through.
- Telefonda sana ulaşmaya çalıştım,ancak bu mümkün olmadı.
I tried to reach you on the phone, but I was unable to get through
- Ben sana telefonla ulaşmaya çalıştım ama başaramadım.
We have had difficulty reaching you by phone.
- Sana telefonla ulaşmakta zorluk çektik.
I succeeded in reaching the top of the mountain.
- Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
The total amounted to 100 dollars.
- Toplam 100 dolara ulaştı.
Our team achieved five medals in total.
- Ekibimiz toplamda beş madalyaya ulaştı.
You should arrive at school before nine.
- Okula saat dokuzdan önce ulaşmalısın.
We waited but he failed to arrive.
- Biz bekledik ama o ulaşamadı.
He was too short to get at the grapes.
- Üzümlere ulaşamayacak kadar kısaydı.
He wasn't tall enough to get at the ceiling.
- O, tavana ulaşmak için yeterince uzun değildi.
I believe she'll arrive in a short time.
- Ben onun kısa sürede ulaşacağına inanıyorum.
No ship could arrive in Cuba.
- Hiçbir gemi Küba'ya ulaşamadı.