to take notice

listen to the pronunciation of to take notice
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to take notice в Английский Язык Турецкий язык словарь

observe
gözlemlemek

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır. - This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.

Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim. - During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.

observe
{f} izlemek
observe
gözlemde bulunmak
observe
uymak (kanun vb'ne)
observe
gözetmek
observe
gözlem yapmak
observe
saygı göstermek
observe
-e uymak
observe
gözlemek

Kuşları gözlemekten hoşlanırlar. - They like to observe birds.

Mary kuşları gözlemekten hoşlanır. - Mary likes to observe birds.

observe
gözetlemek
to notice
fark

Onun hatanı farketmesi kesin. - He's bound to notice your mistake.

Tom herhangi bir sorun olduğunu fark etmiş gibi görünmüyordu. - Tom didn't seem to notice any problems.

observe
dikkat etmek
observe
{f} söylemek
observe
{f} incelemek

Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım. - I bought a telescope in order to observe the night sky.

observe
düşünceyi belirtmek
observe
(Nükleer Bilimler) gözlem

Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever. - Tom likes to observe the people walking by.

Kadın gözlemler ve erkek düşünür. - The woman observes and the man thinks.

observe
ileri sürmek
observe
{f} (bayramı)
observe
söyle/uy/gözle
observe
{f} riayet etmek
take notice
farkına varmak
take notice
farketmek
take notice
dikkate almak
to notice
gözü ilişmek
Английский Язык - Английский Язык
to take notice

    Расстановка переносов

    to take no·tice

    Турецкое произношение

    tı teyk nōtıs

    Произношение

    /tə ˈtāk ˈnōtəs/ /tə ˈteɪk ˈnoʊtəs/
Избранное