Определение to submit passively; to give up as hopeless or inevitable в Английский Язык Турецкий язык словарь
- resign
- {f} istifa etmek
İstifa etmekten başka seçeneği yoktu.
-He has no choice but to resign.
Başbakan olarak istifa etmek zorunda kaldı.
-He was forced to resign as prime minister.
- resign
- {f} teslim olmak
- resign
- (Bilgisayar) çekil
Onlar belediye başkanının çekilmesini istediler.
-They demanded that the mayor should resign.
Çekilme hayatın ilk dersidir.
-Resignation is the first lesson of life.
- resign
- istifa et
Ordu onu istifa etmeye zorladı.
-The army forced him to resign.
Onun istifa etmesi için bir sebep yok.
-There is no reason why he should resign.
- resign
- çekilmek
- resign
- ayrılmak
- resign
- (Askeri) İSTİFA ETMEK: Ordu yönetmeliğine göre Ordudan kendi rızasıyle ayrılmak
- resign
- terketmek
- resign
- {f} kendini vermek
- resign
- {f} teslim etmek
- resign
- (fiil) istifa etmek, istifasını vermek, çekilmek, bırakmak, vazgeçmek, teslim etmek, emanet etmek, teslim olmak, kendini vermek
- resign
- resign bırak
- resign
- {f} istifa etmek, (işten) ayrılmak, çekilmek: resign one's post görevinden istifa etmek
- resign
- {f} feragat etmek, vazgeçmek, terketmek, bırakmak
- resign
- {f} istifasını vermek
- resign
- {f} vazgeçmek
- resign
- istifa edip bırakmak
- resign
- {f} bırakmak
Связанные Термины
Определение to submit passively; to give up as hopeless or inevitable в Английский Язык Английский Язык словарь
- resign
Here is a man who was resigned to his fate, who was walking to the scaffold and about to die like a coward, that's true, but at least he was about to die without resisting and without recrimination. Do you know what gave him that much strength? Do you know what consoled him? Do you know what resigned him to his fate?.