to direct, guide, show a way

listen to the pronunciation of to direct, guide, show a way
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to direct, guide, show a way в Английский Язык Турецкий язык словарь

guidance
{i} yönlendirme
guidance
{i} yol gösterme
guidance
{i} kılavuzluk
guidance
{i} rehberlik

Tom Mary'den rehberlik istedi. - Tom asked Mary for guidance.

Tom rehberlik için Mary'ye dikkat etti. - Tom looked to Mary for guidance.

guidance
eğitim sırasında çocuğa ve ailesine öğüt verme ve yol gösterme
guidance
{i} sevketme
guidance
akıl
guidance
yardım
guidance
öğüt
guidance
{i} güdüm
guidance
{i} idare etme
guidance
(Askeri) GÜDÜM: Güdümlü füze tarafından alınan hedef istihbarat bilgilerinin, tam zamanında yön değiştirmelere neden olacak uygun uçuş kontrolu yapılmasında faydalanılan işlemin tamamı. Ayrıca bakınız: "active homing guidance", "celestial guidance", "command guidance", "homing guidance", "inertial guidance", "midcourse guidance", "passive homing guidance", "preset guidance", "semiactive homing guidance", "stellar guidance", "terminal guidance" ve "terrestrial reference guidance"
Английский Язык - Английский Язык
guidance
to direct, guide, show a way
Избранное