to demean or affront

listen to the pronunciation of to demean or affront
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to demean or affront в Английский Язык Турецкий язык словарь

insult
hakaret etmek

Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi. - No one wanted to insult these men.

İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir. - The phrase is meant to insult people.

insult
{f} aşağılamak

Seni aşağılamak istemedim. - I didn't mean to insult you.

Ben onu aşağılamak istemiyorum. - I don't want to insult him.

insult
hakaret

Böyle bir hakarete tahammül edemem. - I cannot bear such an insult.

O, bir hakarete katlandı. - He suffered an insult.

insult
{i} aşağılama

Seni aşağılamak istemedim. - I didn't mean to insult you.

Ben onu aşağılamak istemiyorum. - I don't want to insult him.

insult
{f} hakaret etmek, aşağısamak, hor görmek
insult
saldırmak
insult
hakaretle

Onun hakaretlerine daha fazla dayanamam. - I can not put up with his insults any longer.

Onun hakaretlerine daha fazla katlanamam. - I can't put up with his insults any longer.

insult
sövme
insult
{f} hakaret et

O, sanki ona hakaret etmişiz gibi davrandı. - He acted as though we had insulted him.

Nedeni olmadan bana hakaret etti. - He insulted me without reason.

insult
aşağısamak
insult
(Tıp) travma
insult
{i} hor görme
insult
(Tıp) yara, bere, sağlığa zarar verici
insult
{i} onur kırma
insult
fena muamele etmek
insult
{f} şerefini iki paralık etmek
insult
{i} hakaret, onur kırma, aşağısama
insult
{f} onurunu kırmak

Onların onurunu kırmak istemiyorum. - I don't want to insult them.

Английский Язык - Английский Язык
insult
to demean or affront

    Расстановка переносов

    to de·mean or af·front

    Турецкое произношение

    tı dîmin ır ıfrʌnt

    Произношение

    /tə dəˈmēn ər əˈfrənt/ /tə dɪˈmiːn ɜr əˈfrʌnt/
Избранное