to be in a horizontal position

listen to the pronunciation of to be in a horizontal position
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to be in a horizontal position в Английский Язык Турецкий язык словарь

lie
{f} yalan söylemek

Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır. - Telling lies is a very bad habit.

Yalan söylemek yanlıştır. - It is wrong to tell lies.

lie
{f} uzanmak

Şehir Londra'nın doğusuna uzanmaktadır. - The city lies east of London.

Tom bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı. - Tom did nothing but lie in bed all day.

lie
{f} yatmak

Ben yatmak istiyorum. - I'd like to lie down.

Ben birkaç dakika için yatmak istiyorum. - I'd like to lie down for a few minutes.

lie
{i} palavra
lie
{i} konum

Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı. - He lost his position just because he refused to tell a lie.

lie
{f} (lay, lain, ly.ing)
lie
{f} yasal olmak
lie
{f} mideye oturmak
lie
(fiil) yalan söylemek, kandırmak, yatmak, uzanmak, mideye oturmak, yasal olmak
lie
kalmak
lie
{f} durmak, kalmak, olmak
lie
{i} duruş

Ayılar uyuduğunda ya da uzandığında onların duruşları ısıdan kurtulmak ya da onu korumak isteyip istemediklerine bağlıdır. - When bears sleep or lie down, their postures depend on whether they want to get rid of heat or conserve it.

lie
{f} uzan

Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım. - As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.

Şehir Londra'nın doğusuna uzanmaktadır. - The city lies east of London.

lie
balığın gizlendigilie down yatmak
lie
yer almak

Nagoya Tokyo ve Osaka arasında yer almaktadır. - Nagoya lies between Tokyo and Osaka.

Alman Alpleri'nde ağaçların bittiği yer yaklaşık 1800 metre yükseklikte yer almaktadır. - The treeline in the German alps lies at an elevation of about 1800 meters.

lie
bulunmak
lie
uzan(mak)
to be in
olmak

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

lie
(Tıp) Duruş, yatış, fetüsün uzun ekseni il annenin uzun ekseni arasındaki münasebeti belirtmekte kullanılan obstetrik terim
Английский Язык - Английский Язык
lie

Our uninquiring corpses lie more low / Than our life's curiosity doth go.

in a horizontal position
horizontally
to be in a horizontal position

    Расстановка переносов

    to be in a ho·ri·zon·tal po·si·tion

    Турецкое произношение

    tı bi în ı hôrızäntıl pızîşın

    Произношение

    /tə bē ən ə ˌhôrəˈzäntəl pəˈzəsʜən/ /tə biː ɪn ə ˌhɔːrəˈzɑːntəl pəˈzɪʃən/
Избранное