to another player of one's own side

listen to the pronunciation of to another player of one's own side
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to another player of one's own side в Английский Язык Турецкий язык словарь

pass
{i} giriş

Giriş sınavını geçti. - He passed the entrance examination.

Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek. - Taro is very likely to pass the university entrance examination.

pass
{i} geçit

Solda gizli bir geçit var. - There's a secret passage on the left.

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

pass
{i} kanal

Panama Kanalı'ndan geçtik. - We passed through the Panama Canal.

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

pass
sona ermek
pass
pas demek
pass
(Kanun) kararlaştırmak
pass
sınavda geçmek
pass
uzatmak
pass
başarmak
pass
baştan çıkarma
pass
kazanmak
pass
pas

Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur. - When you travel abroad, you usually need a passport.

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir. - If you are going abroad, it's necessary to have a passport.

pass
{f} geç

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If she studied hard, she could pass the exam.

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If he studied hard, he could pass the exam.

pass
{f} bildirmek
pass
{f} devretmek
pass
{i} paso
pass
{f} piyasaya sürmek
pass
(Askeri) KISA İZİN YETKİSİ: Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
pass
{f} onaylanmak
pass
kab

O yirmi olarak kabul edildi. - She could pass for twenty.

Yeni bir yol inşa edilmesi kararı kabul edildi. - The resolution that a new road be built was passed.

Английский Язык - Английский Язык
pass
to another player of one's own side

    Расстановка переносов

    to an·oth·er play·er of one's own side

    Турецкое произношение

    tı ınʌdhır pleyır ıv wʌnz ōn sayd

    Произношение

    /tə əˈnəᴛʜər ˈplāər əv ˈwənz ˈōn ˈsīd/ /tə əˈnʌðɜr ˈpleɪɜr əv ˈwʌnz ˈoʊn ˈsaɪd/
Избранное