the act of obligating

listen to the pronunciation of the act of obligating
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of obligating в Английский Язык Турецкий язык словарь

obligation
(Ticaret) sorumluluk
obligation
(Ticaret) tazminat
obligation
müdana
obligation
fariza
obligation
(Kanun) yumuş
obligation
borç senedi
obligation
yükümlülük

Ben sadece benim toplumsal yükümlülüklerimi yerine getirmek için partiye gittim. - I only went to the party to fulfill my societal obligations.

O, yükümlülüklerini yerine getirmedi. - He didn't fulfill his obligations.

obligation
mecburiyet
obligation
{i} zorunluluk

O, zorunluluklarından dolayı artık gelemeyecek. - He won't be able to come anymore due to his obligations.

Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin. - You are under no obligation whatsoever to share this information.

the act of
eyleminin
obligation
Iaw of obligations borçlar hukuku
obligation
{i} zorunluluk, zorunluk, mecburiyet; yüküm, yükümlülük; farz
obligation
{i} senet
obligation
{i} ödev
obligation
{i} borç
obligation
(Askeri) MECBURİYET, TAAHHÜT, BORÇ: Verilen bir sipariş, ihale edilen bir sözleşme veya yaptırılan bir hizmetin ödenmesine ait bir tahsisat veya fon karşılığı olarak, özel surette ayrılmış dolar miktarı
Английский Язык - Английский Язык
obligation
the act of obligating
Избранное