Английский Язык - Турецкий язык
Определение that which resembles a helmet in form, position, etc в Английский Язык Турецкий язык словарь
- helmet
- miğfer
Tom miğferini çıkardı ve alnını sildi.
-Tom took off his helmet and wiped off his forehead.
Bir mermi miğferi deldi.
-A bullet pierced the helmet.
- helmet
- {i} başlık
- helmet
- çelik başlık
- helmet
- baret
- helmet
- tolga
- helmet
- kask
Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun.
-You're playing with fire if you insist on riding your motorcycle without a helmet on.
Kafanı korumak için bir kask takmalısın.
-You have to wear a helmet to protect your head.
- helmet
- (Askeri) BAŞLIK: Koruyucu olarak kullanılan her çeşit başlık. Küçük mermi, fişek ve bomba parçalarına karşı korunmak için giyilen çelik başlık bunlardandır. Üç nevi vardır
- helmet
- helmeted migferli
- helmet
- sıcak memleketlere mahsus
- helmet
- spor faaliyetlerinde ve inşaatta giyilen koruyucu başlık
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение that which resembles a helmet in form, position, etc в Английский Язык Английский Язык словарь
- helmet
that which resembles a helmet in form, position, etc
Расстановка переносов
that which resembles a hel·met in form, position, etcПроизношение
Resimler
Избранное