Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.
- Don't say bad things about others.
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
- We talked about various things.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.
- Nobody could explain how the thing was made.
Bir kişinin hayatı geçici bir şeydir.
- The life of a person is a transient thing.
Tom ebeveynlerinden bir şeyler saklayan kişi türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who hides things from his parents.
Biz olaylara kızmamalıyız: onlar hiç umursamıyor.
- We must not get angry at things: they don't care at all.
Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.
- If Tom would learn to be a little more positive about things, people would probably like him a bit more.
Tüm canlılar varlığın tek zincirine bağlıdırlar.
- All living things are connected in one chain of being.
Eğer su olmasa canlılar yaşayamaz.
- If it were not for water, no living things could live.
Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.
- The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
- I'm not good at classifying things.
İnsanlar ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alırlar.
- People buy things they don't need.
Tom ihtiyaç duymadığı birkaç şey satın aldı.
- Tom bought a few things he didn't need.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
- We always talked about a lot of things after school.
Profesör Brown konuları çok iyi açıklıyor.
- Professor Brown explains things very well.
Bu tür şeylerin neden olduğunu kimse bilmiyor.
- Nobody knows why this kind of thing happens.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
She shall commence doing the alternative thang soon.