taking steps, moving along; of striding, of moving along

listen to the pronunciation of taking steps, moving along; of striding, of moving along
Английский Язык - Турецкий язык

Определение taking steps, moving along; of striding, of moving along в Английский Язык Турецкий язык словарь

walking
{s} yürüyen

Köpeği ile yürüyen küçük bir çocuk var. - There is a little boy walking with his dog.

Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever. - Tom likes to observe the people walking by.

walking
{i} yürüyüş

Yürüyüşe itirazım yok. - I don't mind walking.

John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim. - I watched John and Mary walking hand in hand.

walking
{i} yürüme

O uzun mesafe yürümeye alışkın. - He is used to walking long distances.

O yalnız yürümeyi sever. - She likes walking alone.

walking
{f} yürü

O uzun mesafe yürümeye alışkın. - He is used to walking long distances.

O yalnız yürümeyi sever. - She likes walking alone.

walking
canlı
walking
ayaklı

Ona ayaklı sözlük derler. - He is called a walking dictionary.

O tabiri caizse ayaklı bir ansiklopedidir. - He's what they call a walking encyclopedia.

walking
walking legs yürüyebilme
walking
walking dictionary her kelimenin anlamını söylemeye hazır olan kimse
walking
{i} gezme, yürüme
walking
canlı sözlük
walking
walking beam makinada kuvvet nakleden ve muntazam rakkas hareketiyle işleyenwalking delegate sendika temsilcisi
walking
{i} yürüyüş (tarzı)
Английский Язык - Английский Язык
{s} walking
taking steps, moving along; of striding, of moving along

    Расстановка переносов

    tak·ing steps, mo·ving along; of striding, of mo·ving a·long

    Произношение

Избранное