People can't live forever.
- İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar.
He had returned to England forever.
- O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
Sami's life changed for ever.
- Sami'nin yaşamı sonsuza kadar değişiyordu.
Layla and Sami were going to do whatever it took to be together for ever.
- Leyla ve Sami sonsuza kadar birlikte olmak için ne gerekiyorsa yapacaklardı.