Evin içi hoş ve ılıktı.
- It was nice and warm inside the house.
Bu ılık hava şubat için anormaldir.
- This warm weather is abnormal for February.
Bir sürü samimi sözler söylendi.
- A lot of warm words were said.
Gerçekten Tom'un yeterince samimi olduğunu düşünüyor musun?
- Do you really think Tom is warm enough?
Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
- It's very warm. Shall I turn on the air conditioner?
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of his hands.
Birdenbire, o güzel ve sıcak görünmeye başladı.
- Suddenly, it started to look almost nice and warm.
Bugün güzel ve sıcak.
- It's nice and warm today.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
- Tom is warm and generous.
Isıtmak için ellerine üfledi.
- She blew on her hands to warm them.
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
- Is the central heating warm enough in the winter?
O, oğlunu içtenlikle kucakladı.
- He embraced his son warmly.
Onları çok içten bir biçimde karşıladı.
- She extended a warm welcome to them.