İş için başkasını tuttular.
- They hired someone else for the job.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
- Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.
Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- Tom is married to someone else now.
Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.
- Sometimes we lie to keep from hurting someone else's feelings.
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- We're always somebody else's idiot.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
My mother's cooking is something else!.
... was the one who created the invisibility shield. And then I realized something else. If ...
... And something else caught my eye here, an offer. ...