sev

listen to the pronunciation of sev
Турецкий язык - Английский Язык
{f} love

I have a friend who loves me. - Beni seven bir arkadaşım var.

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

If you want to be loved, love! - Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

{f} loving

It is pleasant to watch a loving old couple. - Sevgi dolu yaşlı bir çifti izlemek keyifli.

One of the greatest secrets of happiness is moderating your wishes and loving what you already have. - Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.

relish
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sev в Турецкий язык Турецкий язык словарь

SEV'
(Osmanlı Dönemi) Akmak
SEV'E
(Osmanlı Dönemi) Kabiha ve fâhişe hasleti
SEV'E
(Osmanlı Dönemi) Ut yeri
sev
Избранное