O, gerçekten kışkırtıcı bir soru.
- That's a really provocative question.
Onun kışkırtıcı vücudunu gördükten sonra, ona bağımlı oldu.
- After seeing her provocative body, he became obsessed with her.
Sami, Leyla'dan kendisine ait tahrik edici resimler çekmesini istedi.
- Sami wanted Layla to take provocative pictures of herself.