remote in space

listen to the pronunciation of remote in space
Английский Язык - Турецкий язык

Определение remote in space в Английский Язык Турецкий язык словарь

far
{s} uzak

O mükemmel olmaktan uzaktır. - He is far from perfect.

Bir şey alamayacak kadar çok uzak. - To take something too far.

far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

Bir şey alamayacak kadar çok uzak. - To take something too far.

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti. - He went so far as to call me a liar.

far
uzağa

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti. - Fred went so far as to say that he had hated me.

Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz. - We cannot go any farther without a rest.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Onlar üç mil öteye yürüdü. - They walked three miles farther.

Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi. - Its modernization was far beyond my expectations.

far
{s} mesafe katetmiş
far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor. - Tom lives on a farm with his wife, Mary, not too far from Boston.

Tom'un yeme isteği vardı fakat evde yiyecek bir şey olmadığı için yaşadığı yerden çok uzakta olmayan mahalle marketine gitti. - Tom had the munchies, but since there was nothing in the house to eat, he went to the convenience store not too far from where he lived.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
Английский Язык - Английский Язык
far

He went to a far country.

remote in space

    Расстановка переносов

    re·mote in space

    Турецкое произношение

    rimōt în speys

    Произношение

    /rēˈmōt ən ˈspās/ /riːˈmoʊt ɪn ˈspeɪs/
Избранное