region; locality

listen to the pronunciation of region; locality
Английский Язык - Турецкий язык

Определение region; locality в Английский Язык Турецкий язык словарь

digging
{i} kazma

Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı. - Tom grabbed one of the shovels and started digging.

Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz. - How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.

digging
kazı çalışması
digging
belleme
digging
kazı yapılan yer
digging
kazarak
digging
toprak işleri
digging
{f} kaz

Tom bir çukur kazıyor. - Tom is digging a hole.

Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü. - One man was seen digging with his bare hands.

digging
{i} maden
digging
{f} kaz: prep.kazarak
digging
(isim) kazma
digging
dig beğen/kaz
digging
{f} kaz: prep.kaza
Английский Язык - Английский Язык
digging
region; locality
Избранное