really, truly, actually, in truth

listen to the pronunciation of really, truly, actually, in truth
Английский Язык - Турецкий язык

Определение really, truly, actually, in truth в Английский Язык Турецкий язык словарь

honestly
valla
honestly
vallahi
honestly
hilesizce
honestly
açık alınla
honestly
doğruyu söylemek gerekirse

Son zamanlarda o öğrenci sınıf disiplinini bozuyor. Doğruyu söylemek gerekirse bu benim canımı sıkmaya başladı. - Lately that student has been disruptive in class. Honestly it's beginning to worry me.

honestly
aslında

Dünyanın İncilin söylediğinden çok daha yaşlı olduğunu düşünüyorum fakat aslında etrafa baktığımda o çok daha genç görünüyor! - I think the world is much older than the Bible tells us, but honestly, when I look around — it looks much younger!

Aslında ben de gitmek istiyorum. - Honestly, I would also like to go.

honestly
dürüstçe

Dürüstçe hatırlayamıyorum. - I honestly can't remember.

Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu. - Honestly, what time do you plan to sleep until? It's already noon!

honestly
gerçekten

O benim en sevdiğim kitabım. Gerçekten okunmaya değer. - That's my favorite book! Honestly! The book is worth reading.

Gerçekten umurumda değil. - I honestly don't care.

honestly
mertçe
honestly
gerçekten/dürüstçe
honestly
dürüst olarak

Bunu yapabileceğimizi dürüst olarak düşünebiliyor musun? - Do you honestly think we can do this?

Dürüst olarak, onun ben olmadığını söyleyebilirim. - I can honestly say it wasn't me.

honestly
doğrusu

Doğrusu, endişelenecek bir şey yok. - Honestly, there's nothing to worry about.

Doğrusu, seni gerçekten seviyorum. - Honestly, I really like you.

honestly
sahiden

Tom'un gerçeği söylediğine sahiden inanıyor musun? - Do you honestly believe Tom is telling the truth?

Английский Язык - Английский Язык
honestly
really, truly, actually, in truth
Избранное