Английский Язык - Турецкий язык
Определение rapid messenger or the message carried в Английский Язык Турецкий язык словарь
- express
- {s} belli
- express
- süratli
- express
- {s} hızlı
Bu hızlı bir tren. Çok durakta durmaz.
-This is an express train. It won't make many stops.
Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük.
-The express train went by so fast we hardly saw it.
- express
- {i} nakliye şirketi
- express
- özel ulak ile
- express
- açık etmek
- express
- dile getirmek
- express
- kesin
- express
- göstermek
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
-In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
- express
- (fiil) ifade etmek, anlatmak, açıklamak, belli etmek, açığa vurmak, sıkıp suyunu çıkarmak, ekspresle göndermek
- express
- (sıfat) açık, belli, kesin, özel, hızlı, süratli, ekspres
- express
- {f} belli etmek
- express
- {f} sıkıp suyunu çıkarmak
- express
- {i} ekspres tren
Hiç ekspres tren var mı?
-Are there any express trains?
Son zamanlarda bir ekspres trene bindin mi?
-Have you rode on an express train lately?
- express
- sıkıp çıkarmak
- express
- (Tekstil) sıkmak
- express
- meramını ifade etmek
- express
- {f} ifade etmek, dışa vurmak, anlatmak, beyan etmek
- express
- dile getir
O dürüst bir biçimde kendi görüşünü dile getirdi.
-He frankly expressed his own view.
Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi.
-Dan expressed his racist beliefs in public.
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение rapid messenger or the message carried в Английский Язык Английский Язык словарь
- express
rapid messenger or the message carried
Расстановка переносов
rap·id mes·sen·ger or the mes·sage car·riedТурецкое произношение
räpıd mesıncır ır dhi mesıc käridПроизношение
/ˈrapəd ˈmesənʤər ər ᴛʜē ˈmesəʤ ˈkarēd/ /ˈræpəd ˈmɛsənʤɜr ɜr ðiː ˈmɛsəʤ ˈkæriːd/
Resimler
Избранное