present participle of look

listen to the pronunciation of present participle of look
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of look в Английский Язык Турецкий язык словарь

looking
görünme

Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın. - Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.

Aptal görünmekten korkuyordum. - I was afraid of looking stupid.

looking
(Bilgisayar) aranıyor
looking
{i} bakış

Bir kişinin bir şeye bakış şekli onun durumuna bağlıdır. - A person's way of looking at something depends on his situation.

Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum. - I am looking at the matter from a different viewpoint.

looking
bakarak

Bir kişinin nasıl biri olduğunu onun arkadaşlarına bakarak söyleyebilirsin. - You can tell what a person is like by looking at his friends.

Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı. - Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed.

Английский Язык - Английский Язык
looking
present participle of look
Избранное