one of the two sexes of the human species

listen to the pronunciation of one of the two sexes of the human species
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one of the two sexes of the human species в Английский Язык Турецкий язык словарь

woman
kadın

Kadın bir portakal yiyor. - The woman eats an orange.

Kadını nerede gördün? - Where did you see the woman?

woman
{ç} wom.en (wîm'în)
woman
dili eş
woman
{i} karı

O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor. - He left his wife and shacked up with a woman half her age.

Sanırım, o kadın onun karısıdır. - That woman is his wife, I think.

woman
dili kadın
woman

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır. - My wife Lidia is a beautiful, clever woman.

Politikacı eşi olmayan bir kadını öperken kameraya yakalandı. - The politician was caught on camera kissing a woman who is not his wife.

woman
kadın cinsi
woman
woman hater kadın düşmanı
woman
(sıfat) kadın
woman
woman suffrage kadınların oy kullanma hakkı
woman
hanım

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

woman
bayan

Bu mektup yaşlı bayanadır. - This letter is to the old woman.

Polonyalı bir bayanla evlendim. - I am married to a Polish woman.

woman
kadınlar

Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir. - The home is the woman's world, the world is the man's home.

one of two
bir iki
Английский Язык - Английский Язык
woman
one of two
{s} either
one of the two sexes of the human species

    Расстановка переносов

    one of the two sexes of the hu·man spe·cies

    Турецкое произношение

    hwʌn ıv dhi tu seksız ıv dhi hyumın spişiz

    Произношение

    /ˈhwən əv ᴛʜē ˈto͞o ˈseksəz əv ᴛʜē ˈhyo͞omən ˈspēsʜēz/ /ˈhwʌn əv ðiː ˈtuː ˈsɛksəz əv ðiː ˈhjuːmən ˈspiːʃiːz/
Избранное