one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one another, each to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

each other
birbirine

İki köy birbirine bitişiktir. - The two villages adjoin each other.

İki leydi birbirine gülümsedi. - The two ladies smiled at each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır. - Japan and China differ from each other in many ways.

each other
birbirini

Onlar birbirini çok iyi tanımıyorlar. - They don't know each other very well.

Birbirinizi tanıyor musunuz? - Do you know each other?

each other
birbirlerini

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı. - The two boys began to blame each other.

Onlar birbirlerini aptal göstermeye çalıştılar. - They tried to make each other look foolish.

each other
birbirimizi

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz? - When can we see each other again?

Английский Язык - Английский Язык
each other
one another, each to the other
Избранное