Определение of, or relating to mathematics в Английский Язык Турецкий язык словарь
- mathematical
- matematikle ilgili
- mathematical
- matematik
Benim ülkemde, şok edici bir düzeyde matematiksel cehalet var.
-In my country, there is a shocking amount of mathematical ignorance.
Takeo matematik problemlerini çözmeye dalmış.
-Takeo is engrossed in solving mathematical problems.
- mathematical
- kesin/matematiğe ait
- mathematical
- doğru
- mathematical
- mathematically matematik yönünden
- mathematical
- {s} kesin
- mathematical
- {s} tam
Matematiksel olarak her şey iyi. Ama benim için tamamen muhtemel görünmüyor.
-Mathematically, everything's good. But it seems completely improbable to me.
- mathematical
- {s} matematiksel
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
-Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Einstein matematiksel bir deha idi.
-Einstein was a mathematical genius.
Связанные Термины
Определение of, or relating to mathematics в Английский Язык Английский Язык словарь
- mathematical