nüfûz

listen to the pronunciation of nüfûz
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) sözü geçer olmak, sözü dinlenmek; bir yere işleyip geçmek; içine alan
NÜFUZ
(Osmanlı Dönemi) Sözü geçer olmak, sözü dinlenmek
NÜFUZ
(Osmanlı Dönemi) Vücudundan işleyip geçmek. İçine alan
NÜFUZ
(Hukuk) Etki, tesir; sözü geçme
nüfuz
İçine geçme
nüfuz
Söz geçirme, güçlü olma, erk
nüfuz
Söz geçirme, güçlü olma, erk: "Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi."- A. Ş. Hisar
nüfuz
Geçme
nüfuz etmek
Bir şeyin içine işlemek, geçmek
nüfuz etmek
Etkili olmak
nüfuz etmek
İnceliğine varmak, anlamak
nüfuz ticareti
Bir kimsenin bulunduğu makamın gücüne dayanarak bazı işlere karışıp kendine çıkar sağlaması
nüfûz
Избранное