most formidable

listen to the pronunciation of most formidable
Английский Язык - Турецкий язык

Определение most formidable в Английский Язык Турецкий язык словарь

terrible
korkunç

Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor. - Ken seems to have a terrible cold.

Bu gerçekten korkunç. - This is really terrible.

terrible
{s} berbat

Kendimi berbat hissediyorum, ama ben sadece kül tablanı kırdım. - I feel terrible, but I've just broken your ashtray.

Ben bugün berbat hissediyorum. - I feel terrible today.

terrible
{s} çok kötü

Çok kötü bir ikilemdeyim. - I am in a terrible dilemma.

O zaman çok kötü görünüyordu. - She looked terrible at that time.

terrible
{s} korkunç: The side effects of this drug are terrible. Bu ilacın yan etkileri korkunç
terrible
{s} müthiş

Tom müthiş göründüğümü söyledi. - Tom said I looked terrible.

O sözcük oyunu müthiştir. - That pun is terrible.

terrible
(Argo) bombok
terrible
dehşet verici

Bu yol dehşet verici. - This road is terrible.

terrible
sunturlu
terrible
rezil
terrible
aşırı
terrible
çok

Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür. - Smoking is terrible for your health.

O zaman çok kötü görünüyordu. - She looked terrible at that time.

terrible
aşırı derecede
terrible
berbat/korkunç
terrible
korkulacak
terrible
{s} çok kötü; berbat: He's got a terrible cough. Çok
terrible
terribly müthiş bir şekilde
Английский Язык - Английский Язык
terrible
most formidable

    Расстановка переносов

    most for·mi·da·ble

    Турецкое произношение

    mōs fôrmıdıbıl

    Произношение

    /ˈmōs ˈfôrmədəbəl/ /ˈmoʊs ˈfɔːrmədəbəl/
Избранное