müstahak

listen to the pronunciation of müstahak
Турецкий язык - Английский Язык
worthy
one's just deserts, what one deserves. M
worthy of, deserving of
worthy (of), deserving (of), meriting
condign
müstahak olmayan
ill deserved
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Kendisi kazanmı
(Osmanlı Dönemi) Hak eden, hak etmiş
(Hukuk) Hak kazanmış; layık
Hak etmiş, hak kazanmış, lâyık
Hak etmiş, hak kazanmış, layık: "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!"- N. Cumalı
Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza
müstahak olmak
Hak kazanmak, lâyık olmak