müfredat

listen to the pronunciation of müfredat
Турецкий язык - Английский Язык
syllabus

There's lots of war poetry on the syllabus. - Müfredatta bir sürü savaş şiiri var.

The teacher gave us a copy of the syllabus in the first class. - Öğretmen birinci sınıfta bize müfredatın bir kopyasını verdi.

details ayrıntılar
(Ticaret) breakdown
details
müfredat programı
curriculum öğretim izlencesi
müfredat programı
(education) curriculum, list of courses
yerel müfredat
Local curriculum
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin içindekiler
(Osmanlı Dönemi) Basit ve gayr-i mürekkeb şeyler
(Osmanlı Dönemi) Toptan mâlum olan şeylerin tafsilâtı, birer birer zikrolunmuşları
(Osmanlı Dönemi) Bir bütünü meydana getiren şeylerin her biri
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Her biri kendi başına bir devâ olan edviye-i basiteden sayılan nebatlar ve bunlardan bahseden tıp kitabı
(Hukuk) Ayrıntı
(Osmanlı Dönemi) Gr: Bir ibareyi meydana getiren kelimelerin her birisi
(Osmanlı Dönemi) Edb: Tek tek ve ayrı ayrı beyitler
Ayrıntılar
öğretim programı
Bir bütünü oluşturan bireyler, ayrıntılar
müfredat programı
Öğretim programı
müfredat
Избранное