luftleerer raum

listen to the pronunciation of luftleerer raum
Английский Язык - Турецкий язык

Определение luftleerer raum в Английский Язык Турецкий язык словарь

vacuum
vakum

Kediler vakum temizleyicilerden nefret ediyorlar. - Cats hate vacuum cleaners.

Bu deney için onların tam bir vakuma ihtiyacı var. - For that experiment they need a complete vacuum.

vacuum
hava boşluğu
vacuum
(Kimya) boşay
free space
boş alan
vacuum
boşluk
absolute vacuum
salt boşluk
absolute vacuum
mutlak boşluk
free space
(Askeri) ÖLÜ AMBAR SAHASI: Bir gemide, faydalanılamayan, güverte altı boş yük yeri. Ölü ambar sahası; geminin güverte altı yük hacmi tamamen dolmadan azami su kesimine kadar ağır yük ile dolmuş olmasından, sefere çıkış anına kadar geminin ambarını dolduracak kafi yük bulunmamasından veya askeri eşya veya kırılır eşyanın istifi ile ilgili tahditlerden meydana gelebilir
vacuum
{f} vakumla

Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır. - The product is vacuum-sealed to keep it fresh.

vacuum
vacuum bottle termos
vacuum
{i} vakum,vakum
vacuum
(fiil)kumlu
vacuum
(fiil) elektrik süpürgesi ile temizlemek
vacuum
elektrik süpürgesi kullanmak
vacuum
elektrik süpürgesi

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi. - I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.

Temizlikçi kadın her salı sabahı elektrik süpürgesiyle temizlik yapar. - Every Tuesday morning the housekeeper vacuums.

vacuum
{i} emme

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

vacuum
vacuumpacked içindeki hava boşaltılıp kapatıl
vacuum
{i} boşluk, vakum. f., k.dili. elektrik süpürgesiyle temizlemek
Немецкий Язык - Английский Язык
vacuum
space devoid of air
absolute vacuum
free space
physical vacuum