klimalı

listen to the pronunciation of klimalı
Турецкий язык - Английский Язык
air conditioned
air-conditioned
airconditioned
klima
air conditioning

Our office is very comfortable with air conditioning. - Ofisimiz klimayla çok rahat.

Does the room have air conditioning? - Odanın kliması var mı?

klima
climate
klima
air-condition

A large quantity of air-conditioners has been sold since the temperature is high. - Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.

It's freezing in here! Can somebody turn off the air-conditioner? - Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?

klima
(Otomotiv) air condition

Don't leave the air conditioner on. - Klimayı açık bırakma.

It's very warm. Shall I turn on the air conditioner? - Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?

klima
(Otomotiv) ac
klima
air-conditioner

A large quantity of air-conditioners has been sold since the temperature is high. - Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.

It's freezing in here! Can somebody turn off the air-conditioner? - Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?

Английский Язык - Английский Язык

Определение klimalı в Английский Язык Английский Язык словарь

Klima
{i} family name; Viktor Klima (born 1947) veteran Austrian statesman, Federal Chancellor of Austria from 1997 to 2000
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение klimalı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

klima
Soğuk veya sıcak hava verme yoluyla kapalı bir yerin havasını değiştiren araç, iklimleme aracı
klima
Kapalı bir yerin ısısını ayarlayan aygıt
klima
iklimleme aracı