I've always wondered what it'd be like to have siblings.
- Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
She doesn't have any siblings.
- Onun hiç kardeşi yok.
He is Taro's brother.
- O Taro'nun erkek kardeşi.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
He deprived my little sister of all her toys.
- O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
He deprived my little sister of all her toys.
- O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
He is Taro's brother.
- O Taro'nun erkek kardeşi.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.
Mary is Tom's stepsister.
- Mary Tom'un üvey kardeşi.
Tom and Mary are second cousins.
- Tom ve Mary kardeş torunu.
Tom is my stepbrother.
- Tom benim üvey erkek kardeşimdir.
He has become a role model for his younger stepbrother.
- Genç üvey erkek kardeşi için örnek insan oldu.