I came across your sibling on the street.
- Caddede kardeşine rastladım.
My sibling is at their desk.
- Kardeşim masasındadır.
My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
My brother is as large as I.
- Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
He deprived my little sister of all her toys.
- O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
He deprived my little sister of all her toys.
- O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
These are my sister's magazines.
- Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.
Mary is Tom's stepsister.
- Mary Tom'un üvey kardeşi.
Tom and Mary are second cousins.
- Tom ve Mary kardeş torunu.
Tom is my stepbrother.
- Tom benim üvey erkek kardeşimdir.
I have a stepbrother.
- Bir üvey erkek kardeşim var.