küçümseyici

listen to the pronunciation of küçümseyici
Турецкий язык - Английский Язык
wry
depreciatory
insulting
contemptuous

Tom answered with a contemptuous laugh. - Tom küçümseyici bir gülüşle cevap verdi.

sarcastic
slighting
küçümse
{f} scorned
küçümse
despise

Even his servants despised him. - Onun uşakları bile onu küçümsedi.

I'm sure you despise me. - Senin beni küçümsediğinden eminim.

küçümse
{f} scorn

Why are you giving me such a scornful look? - Neden bana böyle küçümseyen bir görünüm veriyorsun?

Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche. - Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.

küçümse
pooh pooh
küçümse
{f} condescending
küçümse
belittle

Do not belittle his suggestions. - Onun önerilerini küçümseme.

He takes every opportunity to belittle you. - O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.

küçümse
despised

Even his servants despised him. - Onun uşakları bile onu küçümsedi.

Tom also despised Mary. - Tom da Mary'yi küçümsedi.

küçümseyici
Избранное