i̇rti̇kâb

listen to the pronunciation of i̇rti̇kâb
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Ümit etme, umma
(Osmanlı Dönemi) Bekleme, gözleme
(Osmanlı Dönemi) Kötü bir iş işlemek. Rüşvet almak gibi çirkin bir şey yapmak
(Osmanlı Dönemi) Bir makamı âlet ederek, hakkı olmayan para veya malı hile ile almak
(Osmanlı Dönemi) Bir işe girişmek
irtikâb
(Osmanlı Dönemi) işleme, kötü bir iş yapma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение i̇rti̇kâb в Турецкий язык Английский Язык словарь

irtikab
perpetration, bribery, extortion, dishonesty, corruption