help support, subsidy, a helper

listen to the pronunciation of help support, subsidy, a helper
Английский Язык - Турецкий язык

Определение help support, subsidy, a helper в Английский Язык Турецкий язык словарь

aid
{f} yardımcı olmak

Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı. - The man dived to the drowning woman's aid.

aid
{i} yardım

Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor. - Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı. - Victims of the hurricane received financial aid from the government.

aid
{f} yardım et

Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler. - They came to our aid at once.

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler. - Advanced countries must give aid to developing countries.

aid
{i} destek

Onu kendi işinde destekledik. - We aided him in his business.

Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim. - I was aided by a dear friend.

aid
kömek
aid
yardımcı

Sözlük dil öğrenmede önemli bir yardımcıdır. - A dictionary is an important aid in language learning.

Biz ona parayla yardımcı olduk. - We aided him with money.

aid
{i} yardım,yardım
aid
{i} aygıt
aid
{f} yardım etmek

Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler. - The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.

aid
{i} alet
aid
iane vermek
aid
(isim) yardım, destek, yardımcı, çare, alet, aygıt
aid
f yardım etmek
Английский Язык - Английский Язык
{n} aidance
{n} aid
help support, subsidy, a helper
Избранное