he, her

listen to the pronunciation of he, her
Английский Язык - Турецкий язык

Определение he, her в Английский Язык Турецкий язык словарь

him
ona

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank loaned him 500 dollars.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

him
(eril) onu
him
His veya Her Imperial Majesty
him
kendi

Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi. - He said NO to himself. He said YES aloud.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

him
eril onu
him
kendine

Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı? - He said to himself, Will this operation result in success?

Bazen büyük babam kendi başına bırakıldığında, kendi kendine konuşur. - Sometimes my grandfather talks to himself when left alone.

him
onu

Onu tanıdıkça daha çok seversin. - The more you know about him, the more you like him.

Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın. - As long as you are with him, you can't be happy.

Английский Язык - Английский Язык
him
he, him
lei
he, her
Избранное