hazırlanıyor

listen to the pronunciation of hazırlanıyor
Турецкий язык - Английский Язык
(Bilgisayar) preparing

Tom seems to be preparing for tomorrow's lessons. - Tom yarınki dersler için hazırlanıyor gibi görünüyor.

Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams. - Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.

preparing for
hazırla
prepare

I have to prepare for the test in English. - İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.

The cook prepares different dishes every day. - Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.

hazırla
{f} priming
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

He was in charge of preparing a magazine for publication. - O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.

She is busy preparing for an examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

He prepared his speech very carefully. - Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.

Tom prepared dinner by himself. - Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.