She once proudly stated that she was going to lose 5 kilos of fat in a single month.
- O bir zamanlar bir ay içinde 5 kilo yağ kaybedeceğini gururla ifade etti.
99 kopeks, Dima stated proudly. I need 99 kopeks.
- 99 kopek, Dima gururla ifade etti. Benim 99 kopeğe ihtiyacım var.
She is the pride of her class.
- O, sınıfının gururudur.
She takes pride in her high school.
- O, lisesi ile gurur duyuyor.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.
Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
- Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.