Let's go for a ride in my car.
- Arabamla gezmeye gidelim.
I'd like to ride along with you.
- Seninle birlikte gezmek istiyorum.
Even though it was raining, they went on their outing.
- Yağmur yağmasına rağmen gezmeye gittiler.
Her dream is to travel around the world.
- Onun hayali Dünyayı gezmektir.
I'd like to travel around the world.
- Dünya'yı gezmek istiyorum.
I had some free time, so I wandered around town.
- Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim.
The boy was wandering about the town.
- Çocuk kasabayı geziniyordu.
I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Tom gave me a tour of his house.
- Tom bana evini gezdirdi.
Tom is touring with Mary's band.
- Tom Mary'nin grubuyla geziyor.
Tom is still touring with Mary's band.
- Tom hâlâ Mary'nin grubuyla geziyor.
The boy was wandering about the town.
- Çocuk kasabayı geziniyordu.
I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go.
- Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.
Do you have any sightseeing tours of this town?
- Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?
He went to Hawaii to do some sightseeing.
- O, gezi turu yapmak için Hawaii'ye gitti.
Ten policemen were assigned to patrol that area.
- O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.