Listen! They're playing my favorite music.
- Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar.
It's my favorite food.
- Bu benim favori yiyeceğim.
What's your favourite TV programme?
- Favori TV programın nedir?
This photo is my favourite!
- Bu fotoğraf benim favorim.
Tom has decided to grow sideburns.
- Tom favorilerini uzatmaya karar verdi.
Tom grew his sideburns back.
- Tom favorilerini tekrar büyüttü.
Tom has decided to grow sideburns.
- Tom favorilerini uzatmaya karar verdi.
Tom grew his sideburns back.
- Tom favorilerini tekrar büyüttü.