fantezi

listen to the pronunciation of fantezi
Турецкий язык - Английский Язык
fantasy

This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead. - Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.

He lives in a world of fantasy. - O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.

fantasy, imagination
phantasy
mus. fantasia (in free form)
fantasia
fancy

It wasn't anything fancy. - O, fantezi bir şey değildi.

Burn the candles, use the nice sheets, wear the fancy lingerie. Don't save it for a special occasion. Today is special. - Mumlar yakın, güzel çarşaflar kullanın, fantezi iç çamaşırı giyin. Özel bir gün için saklamayın. Bugün özeldir.

fancy, ornate, rich (cloth, furniture, jewelry)
fancy, caprice, whim
flamboyance
fantasy; fancy
(Sosyoloji, Toplumbilim) phantesy
extravaganza
fantezi iplik
effect thread, fancy thread, fancy yarn
fantezi kurmak
fantasize
fantezi kurmak
fancy
fantezi mallar
fancy goods
fantezi müzik
extravaganza
fanteziler
aerial fancies
Турецкий язык - Турецкий язык
Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş: "Üstelik büyük bir taklit kabiliyeti ve fantezisi vardı."- R. N. Güntekin
Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş
Süslü ve türü değişik olan
Serbest biçimli beste veya alaturkada serbest biçimli şarkı
Sonsuz, sınırsız hayal
Süslü ve türü değişik olan: "Yerinden doğrulmuş fantezi ipek çoraplarını, yeni gömleğini gururla göstererek. gülüyordu."- R. N. Güntekin
düşlem
FANTEZİ
(Osmanlı Dönemi) yun. Çeşitli ve süslü. Müsrifane süs isteğinden doğan hayal hareketi ile yapılmış süslü eşya veya süslenmek. Ağırbaşlı olmayan
fantezi
Избранное