She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Brush your teeth twice a day at least.
- Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
- Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
Tom calls Mary every night and talks with her for at least 45 minutes.
- Tom her gece Mary'yi arar ve onunla en az 45 dakika konuşur.
Chestnuts have to be boiled for at least fifteen minutes.
- Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.
Movers don't like people who read books. But at least they have a good reason.
- Nakliyeciler kitap okuyan insanlardan hoşlanmazlar. Ama en azından iyi bir nedenleri var.
It was a good five kilometers from the station to the school.
- İstasyondan okula en az beş kilometre idi.
Tom only does the bare minimum.
- Tom sadece en azını yapar.
The job will take a minimum of ten days.
- İş en az on gün alır.