With more education, he would have found a better job.
- Daha fazla eğitimle, daha iyi bir iş bulurdu.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
I think you should stick to your training schedule.
- Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
The trainer gave instructions in the afternoons.
- Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.
The level of English instruction in Israel is very low.
- İsrail'de İngilizce eğitim seviyesi çok düşük.
What's your favorite educational TV program?
- En sevdiğiniz TV eğitim programı nedir?
The poor educational policy is a detriment to Japan.
- Yetersiz eğitim politikası Japonya için zararlıdır.
I will have to wait till I finish schooling and start earning money.
- Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
She was able to continue her education through correspondence courses.
- O, mektupla öğretim ile eğitimine devam edebildi.
Is physical education a required course?
- Beden eğitimi gerekli bir ders mi?