dondurulmuş

listen to the pronunciation of dondurulmuş
Турецкий язык - Английский Язык
frozen

I always buy fresh vegetables instead of frozen ones. - Ben her zaman dondurulmuş olanların yerine taze sebzeler alırım.

Bring the frozen fish here. - Buraya dondurulmuş balık getir.

deep frozen
chilled
fixed, frozen by decree
preserved by freezing
iced
frosted
dondurulmuş yiyecek
frozen food
derin dondurulmuş
(Gıda) deep frozen
aniden dondurulmuş
(Gıda) flash-frozen
taze dondurulmuş kan plazması
(Askeri) fresh frozen plasma
Турецкий язык - Турецкий язык
Soğutucu aracılığıyla buzlu duruma getirilmiş
Beklemeye alınmış
Değiştirilemez durumda tutulmuş
dondurulmuş
Избранное