Tom maskelenmiş olabilir.
- Tom could be disguised.
O, kendini o olarak gizledi.
- She disguised herself as him.
Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
- The thief disguised himself as an old lady.
Interest calculated on disguised capital is considered as non-deductable expense.
Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
- Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.
- I'm planning to disguise myself as a doctor.
Tom maskelenmiş olabilir.
- Tom could be disguised.
Bob maskeli olsa bile onu görür görmez tanıdım.
- Even though Bob was in disguise, I recognized him as soon as I saw him.
O, övgünün kılık değiştirmiş bir hiciv olduğunu fark etmedi.
- He was not aware that the praise was a satire in disguise.
Tom, bir polis olarak kılık değiştirdi.
- Tom disguised himself as a policeman.
Tom bir rahip olarak kendini gizledi.
- Tom disguised himself as a priest.
Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
- He disguised himself as a salesman and visited her house.
doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.
- I'm planning to disguise myself as a doctor.
Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
- Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
He disguised his true intentions.
That cape and mask complete his disguise.
Any disguise may expose soldiers to be deemed enemy spies.
Spies often disguise themselves.