di̇ndar

listen to the pronunciation of di̇ndar
Турецкий язык - Английский Язык

Определение di̇ndar в Турецкий язык Английский Язык словарь

dindar
devout

Tom was a devout Christian who believed in miracles. - Tom mucizelere inanan bir dindar bir hristiyandı.

Tom's mother was a devout Catholic. - Tom'un annesi dindar bir Katolikti.

dindar
religious

People in other countries often say that the Japanese are not religious enough. - Başka ülkelerden insanlar sık sık Japonların yeterince dindar olmadığını söyler.

I know atheists that have more humanity than all these religious and these socialists. - Ateistlerin tüm dindar ve sosyalistlerden daha merhametli olduğunu biliyorum.

dindar
pious

Tom had a pious reputation. - Tom dindar bir üne sahipti.

dindar
faithful
dindar
god-fearing
dindar
godfearing
dindar
religious, godly, devout, pious, faithful, god-fearing
dindar
godly
dindar
prayerful
dindar
devotee
dindar
devotional
dindar
religious, devout, pious
dindar bir şekilde
piously
dindar bir şekilde
godly
dindar bir şekilde
devoutly
dindar olmayan
nonreligious
dindar, sofu
pious, devout
dindar geçinen
tartufe
dindar geçinen
tartuffe
dindar kişi
religious person
dindar olmak
be devout
dindar olmak
be religious
dindar
religionist
sahte dindar
goody
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) f. Dinî kaidelere hakkıyla riayet eden, dininin emirlerini yerine getiren, mütedeyyin
dindar
Din inancı güçlü, din kurallarına bağlı (kimse), mütedeyyin
Dindar
mütedeyyin