detaylı

listen to the pronunciation of detaylı
Турецкий язык - Английский Язык
detailed

I gave Tom detailed instructions on how to do that. - Tom'a işi nasıl yapacağına dair detaylı talimatlar verdim.

Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars. - Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.

exacting
close
particular
exhaustive
detailed, elaborate ayrıntılı
intimate
elaborate

Tom elaborated on the point. - Tom konuyu detaylı olarak inceledi.

detay
detail

Professors should explain everything in detail, not be succinct and always tell students to go home and read their books. - Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.

Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway. - Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.

detaylı beyan
(Ticaret) detailed declaration
detay
circumstance

He described the circumstances in detail. - O koşulları detaylı olarak açıkladı.

detay
touch
detay
technicality
detay
detail drawing
detaylı olarak
in depth
kısa ve detaylı özet
compendium
detay
subtlety
detaylı olarak
in detail

He explained the matter in detail. - Konuyu detaylı olarak açıkladı.

The pilot described the scene in detail. - Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.

detay
elaboration
detay
detail ayrıntı
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение detaylı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

detay
Ayrıntı
detaylı
Избранное