denkleşme

Турецкий язык - Английский Язык

Определение denkleşme в Турецкий язык Английский Язык словарь

equivalence

(Ticaret) adjustment

Связанные Термины

denk

equal

denkleşme merkezi

metacenter

denk

equivalent

His request was equivalent to an order. - Onun ricası bir emre denkti.

denk

{i} match

She is no match for me. - O benim için denk değil.

denk

well-matched

denk

{i} bale

denk

counterbalanced

denk

trim

denk

(Politika, Siyaset) counterpart

denk

package

denk

quits

denk

counterweight

denk

statical

denk

counter balanced

denk

counterpoise

denk

large package

denk

matching

denk

bale; counterpoise; equal, match, peer; equal; suitable, timely

denk

coequal

denk

equal, in equilibrium, balancing, in trim

denk

balanced

denk

suitable, timely, appropriate

denk

match, peer, equal

denk

wellmatched

denk

well matched

denk

{i} pack

denk

{i} counterbalance

denkleşmek

to become equal

denkleşmek

to reach equilibrium; to become equal

denkleşmek

compensate

denkleşmek

to reach equilibrium

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение denkleşme в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Denkleşmek durumu

Связанные Термины

Denk

(Osmanlı Dönemi) EVN

denk

Yük hayvanlarının sağ ve soluna konulan iki yük parçasından her biri

denk

örüşmüş büyük sebet

denk

Balya

denk

Yatak, yorgan, kumaş gibi sert olmayan eşyanın sarılıp bağlanmasıyla oluşan yük

denk

Ambarda unların koyulmuş olduğu dolu çuvallar

denk

Uygun, nitelik yönünden eşit

denk

Ağırlık bakımından eşit olan

denk

Yatak, yorgan, kumaş gibi eşyanın sarılıp bağlanmasıyla oluşan yük, balya

denk

Destekleri paralel, yönleri aynı, şiddetleri eşit bulunan güçler

denk

Yatak, yorgan, kumaş gibi eşyanın sarılıp bağlanmasıyla oluşan yük, balya: "Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor."- Y. Z. Ortaç

denkleşmek

Birbirine denk olmak, denk duruma gelmek

Расстановка переносов

denk·leş·me